Bu yazımızda 8. sınıf İngilizce ders kitabında yer alan 3. ünite ile ilgili Yemek Tarifi Örnekleri konusunu birlikte işleyeceğiz. 8. sınıf İngilizce ünite 3 ile birlikte yemek tarifleri konusuna giriş yapılıyor. İlk olarak kelime bilgisini geliştirerek başlayacağımız bu ünitede yemek tariflerini tanıma ve tarif etme gibi beceriler de kazanacağız.
Bu ünite ile birlikte öğrendiğimiz kelimeleri doğru cümle yapılarında kullanmayı öğreniyoruz. Ayrıca, how to yapısını kullanarak yemek tarifleri verebilmeyi de bu ünitede öğreniyoruz. Öğrendiğimiz becerileri geliştirmek için, İngilizce yemek tarifi örnekleri yaparak alıştırma yapmak oldukça önemli bir adım olacaktır. Bu yazımızda sizlere bu alanda yardımcı olabilecek bazı örnek metinler paylaşacağız.
8. Sınıf İngilizce 3. Ünite Yemek Tarifi Örnekleri
İlk olarak, İngilizce 3. ünite yemek tarifi konusunu daha iyi anlayabilmek için bu konuda sıkça karşılaşacağımız bazı kelimeleri birlikte hatırlayelim.
Yemek Tariflerinde Kullanılan Kelimeler
- to boil : kaynatmak
- to chop : doğramak
- to slice : dilimlemek
- to fry : kızartmak
- to bake : fırında pişirmek
- to roast : kızartmak
- to mix : karıştırmak
- to serve : servis yapmak
- to put : koymak
- to add : eklemek
- to taste : tatmak
- sugar: şeker
- salt: tuz
- pepper: karabiber
- oil: yağ
- baking powder: kabartma tozu
- butter: tereyağı
- syrup: şurup
- cream: krema
- soda: gazoz
- milk: süt
- egg: yumurta
- wheat flour: buğday unu
- corn flour: mısır unu
- bread: ekmek
- lemon juice: limon suyu
- baking soda: karbonat
- cheese: peynir
- vegetables: sebzeler
- chocolate: çikolata
- strawberry: çilek
- walnut: ceviz
- carrot: havuç
- basil leaves: fesleğen yaprakları
- sauce: sos
- bacon: pastırma / domuz bekon
- potato: patates
- apple: elma
- banana: muz
- sponge cake flour: pandispanya keki un / nişasta unu
- baking paper: yağlı kağıt
- sponge cake mold: pandispanya keki kalıbı / kek kalıbı
- soup plate: çorba tabağı / kasesi
- soup spoon: çorba kaşığı / kaşık
- wine glass: şarap kadehi / bardağı
- dinner plate: yemek tabağı / tabak (derin olmayan)
- dinner fork: yemek çatalı / çatal (ana yemek için)
- dinner knife: yemek bıçağı / bıçak (ana yemek için)
- cocktail glass: kokteyl bardağı / kadehi
- soup plate spoon: çorba tabağı kaşığı / kaşık (derin tabak için)
- sugar bowl spoon: şekerlik kaşığı / kaşık (şekerlik için)
- sugar bowl lid spoon: şekerlik kapak kaşığı / kaşık (kapaklı şekerlik için)
- (a lot of)
- sayılamayan isimlerde çok, sayılabilenlerde çok sayıda anlamına gelir.
- I have a lot of sugar. (Benim çok şekerim var.)
- I have a lot of friends. (Benim çok sayıda arkadaşım var.)
- I have a lot of + sayılamayan isim + ek fiil + özne + nesne?
- I have a lot of friends. (Benim çok sayıda arkadaşım var.)
- I don’t have a lot of + sayılamayan isim + özne + ek fiil?
- I don’t have a lot of money. (Benim çok fazla param yok.)
- Do/Does + özne + have/has + a lot of + sayılamayan isim?
Sayılamayan isimlerde a lot of kullanıldığında genellikle olumlu cümlelerde kullanılır. Ancak soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde kullanımı da vardır.
I don’t have a lot of friends. (Benim çok sayıda arkadaşım yok.)
Do you have a lot of friends? (Senin çok sayıda arkadaşın var mı?)
I have not got a lot of money. (Benim çok fazla param yok.)
Have you got a lot of money? (Senin çok fazla paran var mı?)
onlar da sayılabilir isimlerle kullanımıdır.)
a lot of’ün olumlu cümlelerde kullanımını şu şekilde özetleyebiliriz:Aynı şekilde, sayılabilen isimlerde de olumlu cümlelerde kullanılır.
I have a lot of pens in my bag. (Çantamda çok sayıda kalem var.)
i have a lot of students in my class. (Sınıfımda çok sayıda öğrenci var.)
onlar da sayılamayan isimlerle kullanımıdır.)
a lot of’ün olumsuz cümlelerde kullanımını şu şekilde özetleyebiliriz:Aynı şekilde, sayılabilen isimlerde de olumsuz cümlelerde kullanılır.
I don’t have a lot of books on my desk. (Masamda çok fazla kitap yok.)
onlar da olumlu cümlelerde kullanımınıdır.)
a lot of’ün soru cümlelerinde kullanımını şu şekilde özetleyebiliriz:Aynı şekilde, sayılabilen isimlerde de soru cümlelerinde kullanılır.
Do you have a lot of books? (Senin çok sayıda kitabın var mı?)
onlar da olumlu cümlelerde kullanımınıdır.)
a lot of’ün soru cümlelerinde kullanımını şu şekilde özetleyebiliriz:Sayılamayan isimler:
– Do you have a lot of sugar in your tea? (Çayında çok şeker var mı?)
işareti kaldırdığımızda soru özneyle başlar ve do/does şeklinde olur.)
onlar da sayılamayan isimlerdir.
How many?
Sayılan isimlerle kaç tane olduğunu sormak için how many kullanırız.
- – How many apples do you have? (Senin kaç tane elman var?)
– I have three apples. (Benim üç elmam var.)
için how many kullanırız.